Cabir bin Abdullah r.a
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
لَا يُؤْمِنُ عَبْدٌ حَتَّى يُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ
"Kul, hayrıyla, şerriyle kadere inanmadıkça, iman etmiş olmaz. İmam Ahmed, Müsned hadis no: 6810; Taberani, Mucemül Evsat hadis no: 7228. Hadis hasendir.
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
لا َ يُؤْمِنُ عَبْدٌ حَتّى يُؤمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ، وَحَتّى يَعْلَمَ أنَّ مَا أصَابَهُ لَمْ يَكُنْ لِيُخْطِئَهُ، وَمَا أخْطَأهُ لَمْ يَكُمْ لِيُصِيبَهُ
لَا يُؤْمِنُ عَبْدٌ حَتَّى يُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ
"Kul, hayrıyla, şerriyle kadere inanmadıkça, iman etmiş olmaz. İmam Ahmed, Müsned hadis no: 6810; Taberani, Mucemül Evsat hadis no: 7228. Hadis hasendir.
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
لا َ يُؤْمِنُ عَبْدٌ حَتّى يُؤمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ، وَحَتّى يَعْلَمَ أنَّ مَا أصَابَهُ لَمْ يَكُنْ لِيُخْطِئَهُ، وَمَا أخْطَأهُ لَمْ يَكُمْ لِيُصِيبَهُ
"Kul, hayrıyla, şerriyle kadere inanmadıkça, kendine (hayır ve şerden) isabet edecek şeyi atlatmayacağını, (hayır ve şerden) kaçacak olan şeyi de yakalamayacağını bilmedikçe iman etmiş olmaz."
Tirmizi, Kader 10, 2145; Tirmizi dedi ki: Hadis bu vecihle gariptir sebebi ise ravi Abdulvahid bin Süleym el-Mekkinin zaif bir ravi olmasıdır. Lakin hadis İbni Abbas’tan sahih şekildede rivayet edildiğinden hadis hasen sahihtir demiştir.
Hz Cabir bin Abdullah r.a dedi ki: Resülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
مِفْتَاحُ الْجَنَّةِ الصَّلَاةُ ، وَمِفْتَاحُ الصَّلَاةِ الطُّهُور
Cennetin anahtarı namazdır, Namazın anahtarı ise abdesttir.
Tirmizi tahare hadis no 4; İmam Ahmed, Müsned hadis no: 14252; Ebu Davud Tayalisi, Müsned hadis no: 1899; Taberani, Mucemüs Sağir hadis no: 597. Tirmizi dediki hadis sahih li gayrihidir.
Cabir bin Abdullah r.a dedi ki: Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
الْعِلْمُ عِلْمَانِ : فَعِلْمٌ فِي الْقَلْبِ وَذَلِكَ الْعِلْمُ النَّافِعُ، وَعِلْمٌ عَلَى اللِّسَانِ وَتِلْكَ حُجَّةُ اللَّهِ عَلَى ابْنِ آدَمَ
“İlim iki kısımdır. Kalbde olan ilim. Faydalı olur, onu amele sevkedir (kendisi ile amel edilen ilim). Dilde kalan ilim (bu dilde kalıp amel edilmediği için), Allah ademoğlunu bununla sorumlu tutacaktır (Bildiklerinle nçin amel etmedin diye)". Hatib el-Bağdadi, Tarihul Bağdat hadis no: 1580; İbn Mübarek Zühd hadis no: 1146; Darimi, Sünen hadis no: 368. Hadis sahihtir. Hatip hasen olarak, İbn Mübarek Hasan Basriden hasen isnadla mürsel olarak ve Darimi ise Hasan Basri’den sahih mürsel olarak rivayet etmiştir.
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
أَيُّمَا عَبْدٍ تَزَوَّجَ بِغَيْرِ إِذْنِ مَوَالِيهِ فَهُوَ عَاهِرٌ
"Hangi köle, efendilerinin izni olmadan evlenirse zanidir." Ebu Davud, Nikah 17, (2078); Tirmizi, Nikah 20, (1111, 1112).
Tirmizi, Kader 10, 2145; Tirmizi dedi ki: Hadis bu vecihle gariptir sebebi ise ravi Abdulvahid bin Süleym el-Mekkinin zaif bir ravi olmasıdır. Lakin hadis İbni Abbas’tan sahih şekildede rivayet edildiğinden hadis hasen sahihtir demiştir.
Hz Cabir bin Abdullah r.a dedi ki: Resülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
مِفْتَاحُ الْجَنَّةِ الصَّلَاةُ ، وَمِفْتَاحُ الصَّلَاةِ الطُّهُور
Cennetin anahtarı namazdır, Namazın anahtarı ise abdesttir.
Tirmizi tahare hadis no 4; İmam Ahmed, Müsned hadis no: 14252; Ebu Davud Tayalisi, Müsned hadis no: 1899; Taberani, Mucemüs Sağir hadis no: 597. Tirmizi dediki hadis sahih li gayrihidir.
Hz Cabir bin Abdullah r.a dedi ki: Resülullah s.a.v. şöyle buyurdu:
لَمْ يَبْعَثَنِي اللّهُ تَعَالَى مُعْنِتاً وَلاَ مُتَعَنِّتاً، وَلَكِنْ بَعَثَنِي مُعَلِّماً وَمُيَسِّراً
Allah beni zorlaştırıcı ve şaşırtıcı olarak değil, öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi. Müslim, Talak 29, hadis no: 1478.
Cabir bin Abdullah r.a dedi ki: Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
الْعِلْمُ عِلْمَانِ : فَعِلْمٌ فِي الْقَلْبِ وَذَلِكَ الْعِلْمُ النَّافِعُ، وَعِلْمٌ عَلَى اللِّسَانِ وَتِلْكَ حُجَّةُ اللَّهِ عَلَى ابْنِ آدَمَ
“İlim iki kısımdır. Kalbde olan ilim. Faydalı olur, onu amele sevkedir (kendisi ile amel edilen ilim). Dilde kalan ilim (bu dilde kalıp amel edilmediği için), Allah ademoğlunu bununla sorumlu tutacaktır (Bildiklerinle nçin amel etmedin diye)". Hatib el-Bağdadi, Tarihul Bağdat hadis no: 1580; İbn Mübarek Zühd hadis no: 1146; Darimi, Sünen hadis no: 368. Hadis sahihtir. Hatip hasen olarak, İbn Mübarek Hasan Basriden hasen isnadla mürsel olarak ve Darimi ise Hasan Basri’den sahih mürsel olarak rivayet etmiştir.
Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
أَيُّمَا عَبْدٍ تَزَوَّجَ بِغَيْرِ إِذْنِ مَوَالِيهِ فَهُوَ عَاهِرٌ
"Hangi köle, efendilerinin izni olmadan evlenirse zanidir." Ebu Davud, Nikah 17, (2078); Tirmizi, Nikah 20, (1111, 1112).
Yorumlar - Yorum Yaz
