GERÇEK MÜSLÜMAN İNSANLARIN ELİNDEN VE DİLİNDEN EMİN OLDUĞU İNSANDIR  

Menü
Site Haritası

Ebvabul İdeyn/Bayramlar bölümü

                                               أَبْوَابُ الْعِيدَيْنِ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ

BAYRAM BÖLÜMLERİ

 

Bölüm: 382

Bayram namazına yürüyerek gitmek

530- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:

مِنَ السُّنَّةِ أَنْ تَخْرُجَ إِلَى الْعِيدِ مَاشِيًا وَأَنْ تَأْكُلَ شَيْئًا قَبْلَ أَنْ تَخْرُجَ

“Bayram namazına yürüyerek gitmek ve namaza çıkmadan bir şeyler yemek sünnettendir.”[1] Tirmîzî: Bu hadis hasendir. Pek çok ilim adamı bu hadisle amel etmekte olup bayram namazlarına yürüyerek çıkmayı, Ramazan bayramına çıkmadan bir şeyler yemeyi müstehab görmüşlerdir. Tirmîzî: Özür sahibi olan kimsenin binitle çıkmasında bir sakınca yoktur.

 

Bölüm: 383

Bayram namazı hutbeden önce kılınır

531- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

كَانَ رَسُولُ اللَّهِ K وَأَبُو بَكْرٍ، وَعُمَرُ يُصَلُّونَ فِي الْعِيدَيْنِ قَبْلَ الْخُطْبَةِ ثُمَّ يَخْطُبُونَ

“Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Bekir ve Ömer, Ramazan ve Kurban bayramı namazlarını hutbeden önce kılarlar sonra hutbe okurlardı.”[2] Tirmîzî: İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından ve daha sonraki dönemlerden pek çok ilim adamları bu hadise göre amel etmişler olup, Bayram namazlarında hutbe namazdan sonradır, demişlerdir. Namazdan önce ilk hutbe okuyanın, Mervan b. Hakem olduğu söylenir.

 

Bölüm: 384

Bayram namazları için ezan ve kamet okunmaz

532- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, dedi ki:

صَلَّيْتُ مَعَ النَّبِيِّ K الْعِيدَيْنِ غَيْرَ مَرَّةٍ وَلَا مَرَّتَيْنِ بِغَيْرِ أَذَانٍ وَلَا إِقَامَةٍ

“Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber ne bir sefer ne iki sefer pek çok kere ezansız ve kametsiz olarak kıldım.”[3] Tirmîzî: Câbir b. Semure hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından pek çok ilim adamı bu görüşte olup, Bayram namazlarında ve nafile namazlarda ezan ve kamet olmadığını söylerler.

 

Bölüm: 385

Bayram namazında okunan sûreler

533- Numân b. Beşîr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

كَانَ النَّبِيُّ K يَقْرَأُ فِي الْعِيدَيْنِ وَفِي الْجُمُعَةِ بِ: سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى وَ هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ وَرُبَّمَا اجْتَمَعَا فِي يَوْمٍ وَاحِدٍ فَيَقْرَأُ بِهِمَا

“Rasûlullah (s.a.v.) Ramazan ve Kurban bayramlarıyla Cuma’da A’la sûresi ile Gaşiye sûresini okurdu. Bazen Cuma ile Bayram günleri aynı güne tesadüf ederdi de yine aynı sûreleri okurdu.”[4]

Numân b. Beşîr’den bir çok hadis rivâyet etmiştir. İbn Uyeyne yoluyla İbrahim b. Muhammed b. el Münteşir’den onların rivâyetine benzer bir rivâyet edilmiştir ki şöyledir: Peygamber (s.a.v.) Ramazan ve Kurban bayramlarında Kaf sûresi ve Kamer sûresini okurdu. Şâfii de aynı görüştedir.

534- Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre:

مَا كَانَ رَسُولُ اللَّهِ K يَقْرَأُ بِهِ فِي الْفِطْرِ وَالْأَضْحَى؟ قَالَ: كَانَ يَقْرَأُ بِ ق وَالْقُرْآنِ الْمَجِيدِ وَ اقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ

“Ömer b. Hattâb, Ebû Vakîd el Leysî’ye Rasûlullah (s.a.v.) Ramazan ve Kurban bayramlarında ne okurdu? diye sordu da o da dedi ki: Kaf ve kamer sûrelerini okurdu.” (Nesâî, Salat-ül Iydeyn: 12; Ebû Dâvûd, Salat: 243)  Bu hadis hasen sahihtir.

535- Hennâd, Sûfyân b. Uyeyne ve Damre b. Saîd (r.anhüm)’den aynı senedle bu hadisin benzerini aktardı. Tirmîzî: Ebû Vakîd el Leysî’nin ismi, Hâris b. Avf’tır.

 

Bölüm: 386

Bayram namazlarındaki fazla tekbîrler

536- Kesir b. Abdillah (r.a.)’ın babasından ve dedesinden rivâyete göre:

أَنّ النَّبِيَّ K " كَبَّرَ فِي الْعِيدَيْنِ فِي الْأُولَى سَبْعًا قَبْلَ الْقِرَاءَةِ، وَفِي الْآخِرَةِ خَمْسًا قَبْلَ الْقِرَاءَةِ

“Rasûlullah (s.a.v.), Ramazan ve Kurban bayramlarının namazlarında ilk rek’atta okumadan önce yedi diğer rek’atta okumadan önce beş tekbîr alırdı.” (Ebû Dâvûd, Salat: 242; Muvatta, Iydeyn: 4)[5]

Kesir’in dedesinin adı; Amr b. Avf el Müzenî’dir. Sahabe ve diğer dönemlerin bazı ilim adamları bu hadise göre amel etmişlerdir. Ebû Hüreyre’nin Medîne’de bu şekilde namaz kıldığı rivâyet edilmiştir. Medînelilerin görüşü de böyledir. Mâlik b. Enes, Şâfii, Ahmed ve İshâk’ta bunlardandır.

Abdullah b. Mes’ûd’tan bayram namazındaki tekbîrler konusunda şöyle dediği rivâyet ediliyor. “Bayram namazlarındaki fazla tekbîr sayısı dokuzdur; Birinci rek’atta okumadan önce beş tekbîr ikinci rek’atta okumayla başlayıp rükû’ tekbîriyle birlikte dört tekbîr alınır.” Peygamber (s.a.v.)’in ashabından pek çok kişiden benzeri rivâyetler vardır, Küfeliler ve Sûfyân es Sevrî de aynı görüştedir.

 

Bölüm: 387

Bayram namazından önce ve sonra kılınan nafile namaz yoktur

537- Adiyy b. Sabit (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir:

“Saîd b. Cübeyr’den işittiğime göre İbn Abbâs’tan naklederek şöyle demişti:

أَنّ النَّبِيَّ K " خَرَجَ يَوْمَ الْفِطْرِ، فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ لَمْ يُصَلِّ قَبْلَهَا وَلَا بَعْدَهَا

“Rasûlullah (s.a.v.) Ramazan bayramında namazgaha çıkarak iki rek’at bayram namazı kıldı, bayram namazının öncesinde ve sonrasında hiç namaz kılmadı.”[6]

Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Amr ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başka ilim adamları bu görüştedirler. Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır. Bazı ilim adamları ise bayram namazından önce ve sonra namaz kılınabileceği görüşündedir. Birinci görüş daha sahihtir.

 

538- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiştir:

أَنَّهُ خَرَجَ فِي يَوْمِ عِيدٍ فَلَمْ يُصَلِّ قَبْلَهَا وَلَا بَعْدَهَا، وَذَكَرَ أَنَّ النَّبِيَّ K فَعَلَهُ

“İbn Ömer bayram günü namazgaha çıktı. Bayram namazının ne öncesinde ne de sonrasında namaz kılmadı ve Rasûlullah (s.a.v.)’in de böyle yaptığını hatırlattı.” (Muvatta, Salatül Iydeyn: 5; Ebû Dâvûd, Salat: 247) Bu hadis hasen sahihtir.

 

Bölüm: 388

Kadınların bayram namazlarına gitmeleri

539- Ümmü Atıyye (r.anha)’dan rivâyet edildiğine göre: Rasûlullah (s.a.v.), bakire, genç kız, örtünme çağına gelmiş kız çocuklarıyla hayızlı kadınları bayram namazına çıkarırdı. Hayız halindeki kadınlar namaz kılınacak yerden uzak durur ve sadece Müslümanların dualarına katılmış olurlardı. Kadınlardan biri: “Ey Allah’ın Rasûlü, kadının tüm vücudunu örtecek dış elbise yoksa” deyince şöyle buyurdular:

فَلْتُعِرْهَا أُخْتُهَا مِنْ جَلَابِيبِهَا

“Eğer katılacaksa bir kardeşinden ödünç alsın.” (Ebû Dâvûd, Salat: 238; Nesâî, Iydeyn: 3)

540- Ahmed b. Menî’, Hüşeym, Hişâm b. Hassân, Hafsa binti Sirîn ve Ümmü Atıyye (r.anhüm)’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.[7]

Bazı ilim adamları bu hadisle amel ederek kadınların bayram namazlarına çıkmalarına izin vermişler, bir kısmı da hoş karşılamamışlardır. Abdullah b. Mübarekten şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Kadınların bugün için bayram namazlarına çıkmalarını hoş bulmuyorum fakat kadın çıkmakta ısrar ederse süslenmeksizin günlük elbisesiyle çıkmasına izin versin. Kadın bu şekilde çıkmayı kabul etmezse kocası engel olabilir.”

Âişe (r.anha)’in şöyle dediği de rivâyet ediliyor: “Rasûlullah (s.a.v.) kadınların bugün ortaya çıkardıkları giyim kuşam ve süslenme tarzlarını görmüş olsaydı, İsrail oğullarının kadınlarının yasaklandığı gibi onlara da mescide gitmeyi yasaklardı.”

Sûfyân es Sevrî’den de: “Bugün kadınların bayram namazlarına çıkmalarını hoş görmediği de rivâyet edilmiştir.”

 

Bölüm: 389

Peygamberimiz (s.a.v.)’in bayram namazına gelip giderken değişik yollar edinmesi

541- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:

كَانَ النَّبِيُّ K إِذَا خَرَجَ يَوْمَ الْعِيدِ فِي طَرِيقٍ رَجَعَ فِي غَيْرِهِ

“Rasûlullah (s.a.v.) bayram günleri namazgaha bir yoldan giderse başka bir yoldan gelirdi.”[8]

Bazı ilim adamları bu hadise uyarak imâmın namazgaha giderken bir yoldan gelirken bir yoldan gelip gitmesini müstehab görmüşlerdir. Şâfii’de bu görüştedir. Câbir’den gelen rivâyet bu hadisten daha sahih görünüyor.

Bölüm: 390

Ramazan bayramı namazına çıkmadan birşeyler yemek

542- Abdullah b. Büreyde (r.a.)’in babasından rivâyete göre, şöyle demiştir:

كَانَ النَّبِيُّ K لَا يَخْرُجُ يَوْمَ الْفِطْرِ حَتَّى يَطْعَمَ وَلَا يَطْعَمُ يَوْمَ الْأَضْحَى حَتَّى يُصَلِّيَ

“Peygamber (s.a.v.), Ramazan bayramı günü bir şey yemeden namaza çıkmaz, Kurban bayramında ise namaz kılıncaya kadar bir şey yemezdi.” (Buhârî, Iydeyn: 4; Muvatta, Iydeyn: 3)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ali ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: Büreyde b. Husayb el Eslemî hadisi garib hadistir.

Muhammed diyor ki: Sevap b. Utbe’nin bundan başka bir hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz.

Bazı ilim adamları Ramazan bayramı namazına çıkmadan bir miktar hurma yemeyi, Kurban bayramı namazında ise namazdan çıkıncaya kadar bir şey yememeyi müstehab görürler.

543- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyet edilmiştir:

أَنّ النَّبِيَّ K كَانَ " يُفْطِرُ عَلَى تَمَرَاتٍ يَوْمَ الْفِطْرِ قَبْلَ أَنْ يَخْرُجَ إِلَى الْمُصَلَّى

“Rasûlullah (s.a.v.), Ramazan bayramında namazgaha çıkmadan önce bir kaç tane hurma yerdi.” (Buhârî, Iydeyn: 4; Muvatta, Iydeyn: 3) Tirmîzî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

 



[1] (Buhari, Iydeyn: 7).

[2] (Buhârî, Iydeyn: 8; Nesâî, Iydeyn: 14)  Bu konuda Câbir ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.

[3] (Muvatta, Iydeyn: 1; Nesâî, Iydeyn: 7). Tirmîzî:Bu konuda Câbir b. Abdillah ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.

[4] (Nesâî, Iydeyn: 12). Tirmîzî: Bu konuda Ebû Vakîd el Leysî, Semure b. Cündüp ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Numân b. Beşîr hadisi hasen sahihtir.

Sûfyân es Sevrî ve Misâr, İbrahim b. Muhammed b. el Münteşir’den bu şekilde, Ebû Avâne’nin rivâyeti gibi rivâyet ettiler. Sûfyân b. Uyeyne rivâyeti ihtilaflıdır. Bir rivâyet şekli şöyledir; İbrahim b. Muhammed b. el Münteşir babasından, Habib b. Sâlim ve babasından ve Numân b. Beşîr’den gelmiştir. Halbuki Habib b. Sâlim’in babasından rivâyeti bilinmiyor. Habîb b. Salim, Numân b. Beşîr azâdlı kölesidir.

[5] Tirmîzî: Bu konuda Âişe, İbn Ömer ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Kesir’in dedesinden rivâyet edilen bu hadis hasendir. Bu hadis bu konuda Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet edilen hadislerin en güzelidir.

 

[6] (Muvatta, Iydeyn: 5; Ebû Dâvûd, Salat: 247)

[7]  Tirmîzî: Bu konuda İbn Abbâs ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ümmü Atıyye hadisi hasen sahihtir.

 

[8] (Buhârî, Iydeyn: 24).  Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Amr ve Ebû Rafi’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen garibtir. Ebû Tumeyle ve Yunus b. Muhammed bu hadisi Fuley b. İsmail’den, Saîd b. el Hâris’den ve Câbir b. Abdillah’tan rivâyet etmişlerdir.

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam47
Toplam Ziyaret553037
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Saat
Hava Durumu