Hadislerin Kuranla çelişmesi mümkünmüdür?
Aslında hadislerin Kuran’la tamamen çelişmeleri mümkün değildir. Bu konu ile ilgili olarak Tirmizinin şarihi Ebu Bekir Muhammed b. Abdullah ibnu’l Arabi özet olarak şunları zikretmektedir: Hadisleri reddedenler üç kısma ayrılmaktadır:
1- Hadisi küçümseyerek kasıtlı bir şekilde reddedenler. Bunlar Rasülullah’la alay ettikleri için kafirdirler.
2- Hadisi haber-i ahad olduğu için reddedenler. Bunların bazıları bid’atçı diğer bazıları da kafirdirler..
3- Hadisi Kur’ana ters düştüğü için reddedenler. Bu şekilde mutala edilen hadisleri üç kısma ayırmak mümkündür.
a) Genel bir hüküm ifade eden ayetlere muhalif olan hadisler. Bunlarla Muhalif görülen ayetleri birbirleriyle bağdaştırmak mümkündür. Hadislerin Kuran’ın genel hükmünü kayıtladığı veya tahsis ettikleri kabul edilir. Böylece ihtilaf ortadan kalkar.
b) Kuan’ın zahirine muhalif olan hadisler. Bu hadislerle amel edilip veya edilemeyecegi şüphelidir. Eğer Kuran da, hadis de zahiri metinlerse, Kuran’la amel edilir. Şayet Kuran zahiri bir metin şeklinde ve hadis de nass olan bir metin şeklinde ise Kuran’ın zahiri o hadisin ifadesine göre tevil edilir.
c) Şayet hadisle Kuran’ın arasını bulmak imkansız ise, bu takdirde Kuran’la amel edilir. Ancak hadisle Kuran’ın tamamen birbirleriyle ihtimalinde ihtiyatlı olunmalıdır. Bunların birbirleriyle çelişebileceklerine ihtimal veren hadis sahşh değildir. Batıldır.> Aridatu’l-Ahzevi X, 331.
Bende diyorumki Sahih Hadislerin Kuranla çelismesi mümkün değildir. Ancak bizlerin ilmimizin zayıf olduğundan bunu çıkaramaya biliriz. Çünkü Peygamber efendimiz s.a.s Kuran’da bizim anlayamacağımız çıkaramayacağımız bir çok manaları çıkarır biz bunlara vakıf olamadığımız için hadisleri kuranla çelişir sanarız.
İmam Şafii hz leride aynı şeyleri şöylüyor ve diyorlarki: <Sahih Sünnetin Kuran’da onunla ilgili sarih bir ifade geçmese bile Kuran’a aykırı olmayacağı bilakis onu destekleyeceğidir. Çünkü Rasülullah s.a.s insanların anlayamayacağı hususları Kuran’dan anlar.>
İmam Ahmed bin Hanbel de: <<Hadisler bizim yanımızda Rasülullah s.a.s den gelen rivayetlerdir. Onlar Kuran’ı açıklarlar. Onlar Kuran’ın işaret ettiği manaların delilleridirler.>> Beyhaki es-Sünne; İmam Suyuti, 124.
İşte delillerimiz: Rasülullah s.a.s’e Eşekller(‚in zekatı, onlara bakmak ve Allah yolunda kullanmak sebebi ile ecir alınıp alınmayacağı) sorulunca şöyle buyurmuşlardı:
Said ibn Cübeyr den: Said birgün Rasülullah’tan s.a.s. hadis rivayet evince adamın biri itiraz eder: Allah c.c. kitabında bun amuhalif olan ayet var. Bakıyorumda, sana Rasülullah’tan s.a.s. hadis rivayet ediyorum, sense Allah’ın c.c. kitabına muhalif olduğunu söylüyorsun. Ama Allah Rasülü s.a.s Allah’ ın c.c. kitabını senden iyi biliardi. Darimi Mukaddime,49. İmam Suyuti 120.
Sahabenin en büyük alimlerinden Abdullah ibn Mesud bakın neler söylüyor: <Herşey bize Kuran’da açıklanmıştır. Fakat bizim aklımız onları anlamaya yetmez. Bundan dolayı Allah teala c.c şöyle buyurmuştur: <<İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için sana da bu Kuran’ı indirdik.>> Nahl, 44. Sahabenin büyüklerinden ve ilk Müslümanlardan olan İbn Mesud bile böyle diyor. Ya bizim durumumuz nasıl olur!
Hz Ali r.a. efendimizde söyle buyurmustur: “Herseyle ilgili Kuran’da bilgi vardir fakat insan idrati onu bulup cikarmaktan acizdir” Nasr b. el-Makdisi, el-Hucca a la Tariki’l Mahacce.
HADİSİN DELİL OLUŞUNU İNKAR EDENİN DURUMU
Allah c.c size merhamet etsin. Şunu bilesiniz ki, usül ilminde maruf olan şartları taşıyan kavli olsun fiili olsun hadisler hüccettir. Rasülullah s.a.s bu hadislerini inkar eden kimse küfre girer ve islam dairesinden çıkar, yahudilerle, hiristiyanlarla ve yahutta Allah c.c murad ettiği diğer kafir fırkalarla beraber haşrolunur. İmam suyuti,s, 40.