Ulil Emir Kimdir?
U’lil Emir Kimdir?
“Ey Iman edenler Allah c.c itaat edin Rasülüne itaat edin ve sizden olan emir sahiblerine de itaat edin, Eger bir sey hakkinda ihtilafa düserseniz, cekisirseniz, onu Allah’a ve Peygambere döndürün (yani Kuran ve Sünnete basvurun), eger siz Allahu tealaya ve hairet gününe inanan kimselerseniz onu Allahu tealaya ve peygamberine arzediniz O hem hayir ve hemde netice itibariyle daha güzeldir”[1] Hüküm döndürülecek kimselerin hakkinda ulema ihtilaf ettiler.
Ayette geçenأُوْلِي الأَمْرِ idarecilere kimlerdir?
Abdullah ibn Abbas r.a: “Ulu-l-emr fikih ilmini bilenlerdir”.[2] Bir biraveyete görede kumandanlardır demiştir. Cabir bin Abdullah r.a: “Ulu-l-emr, fikih ilmini bilen ulamadir”[3] demiştir. Ebu Hureyre r.a: “Ulu-l emr den kasıt kumandanlardır”[4] demiştir İbn Abbas r.a nın talebelerinden Ata bin Ebi Rebhan da şöyle söylemiştir: Ulu-l-emr den murad, fıkıh ve ilim sahibi zevattır. Rasülüne s.a.s itaattan maksad da kitap ve sünnete tabi olmaktır”.[5] Hasani Basri hzleride Nitekim Peygamber s.a.s in fitne anında alimlere uyulmasını tavsiye etmesini dikkate alıp: “Ulü’l-Emr’i alimler, fakihler” diye tefsir etmiştir. Sonraki dönemlerde İslam ümmetinin bu manevi dinamiğini alimler, islam hukukçuları belirlemiş, insanlar onların çevresinde toplanmıştır.[6] Tabiinden İmam Mücahid ve Dahhak: “Ulu-l-emr, fikih ilmini bilen ulamadir” demişler. Imam Malik de bu görüsü seçmiştir.
İmam Serahsi: Bazı Müfessirlere göre “Ulu-l-Emr” den maksat idarecilerdir. Kimine göre de, idareciler değil alimlerdir. Alimlere itaat vaciptir. Çünkü onlar, halka, dinleri için faideli olanı emrederler. İtaatın vacipliği kesin nas ile sabittir”.[7] İbn Kesir ve bircok müfessirler, hatta Alusi de, “Ulu-l-emrden murad, amirler ve alimlerden müteşekkil her iki taifedir“ diyen ülamanin sözlerini uygun bulup tercih etmişlerdir.
Bu Ayette ki ulul emr Adil idarecilerin bulunduğu zamanlarda idareciler ve alimlerdir. Adil idarecilerin olmadığı baskı ve zulmün adaletin olmadığı dönemlerde ise yalnız alimlerdir.
Temel hak ve ölçülerin kaybolmaması için Cenabi hak bu ümmetten her asırda hakkı savunacak bidatları ret edecek insanları sırati mustakime yöneltecek alimleri var etmiştir kıyamete kadarda ümmetten bir taife daima hak üzere devam edecektir hadisindeki taifenin başta İmam Buhari olmak üzere bilginlerin hepsi bu hak üzere olacak taifenin alimler olduğunu belirtmiştirlerdir.
Cünkü Allah c.c. Alimleri halk icin kilavuz yapmis ve onlara uymalarini emretmistir. "Eger bilmiyorsaniz ilim ehline sorun“[8] mealindeki ayeti cecelilesi olup alimler bu ayetin bir konu hakkindaki hükmü ve buna dair delili bilmeyenlerin bunu bilenlere uymalarini emrettigi hususunda söz birligi etmislerdir (icmaaetmisler). Su Ayeti celilede ayni hususa dalalet etmektedir. “Müminlerin hepsinin topyekun sefer cikmalari uygun degildir. Onlarin her kesiminde bir grup dinde(dini ilimlerde)genis bilgi elde etmek ve kavimleri savastan döndüklerinde onlari ikaz etmek icin geride kalmalidir. Umulurki sakinirlar“.[9] “Allah teala müminlerin hepsinin, topyekun sefere cıkmalarını uygun bulmamış,onlardan bir gurubun Allah‘ın dinini esaslı bir şekilde öğrenmeleri için geride kalmalarını emretmiştir, ta ki kardeşleri dönünce kendilerine helal ve haramı,Alah sübhanehu ve Tealanın hükmünü anlatacak kimseler bulsunlar. Mukallidler bilenlerden olmadıklarından, bunlara ancak bilenlere sormak yaraşır, dini konularda başvuracakları merci mutlak surette alimlerdir. Osman Aslan.
[4] İmam Ebu Yusuf, Kitabul Harac 33 bölümde sahih senedle rivyet etmiştir.
[5] Darimi, Mukaddime, 24; İmam suyuti, Miftahu’l Cenne fi’l ihticaci bi’s Sünne.
[6] İbn Kesir, Tefsiril Kuranil azim,II, 303.
[7] İmam Muhammed, Siyeri Kebir Serahsi şerhi idarecilere itaatın sınırı bölümü.
[8] Nahl suresi Ayet 43.
[8] Tevbe suresi Ayet 122.
Yorumlar -
Yorum Yaz