GERÇEK MÜSLÜMAN İNSANLARIN ELİNDEN VE DİLİNDEN EMİN OLDUĞU İNSANDIR  

Menü
Site Haritası

Kenidisine Uyacagimiz Alimlerde bulunmasi gereken Vasiflar


Cenabı hak kuranda şöyle buyurmaktadır:
اِتَّبِعُوا مَن لاَّ يَسْأَلُكُمْ أَجْرًا وَهُم مُّهْتَدُونَ
"Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tabi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir". Yasin Suresi ayet 21. Yine Kuran bize kavimlerini hidayete davet eden Peygamberlerin kavimlerine bunun karşılığında sizden bir ücret taleb etmiyoruz dediklerini haber vermektedir. Bu işten nemalanan maddi menfaat temin edenlere tabi olmayı kuran yasaklamaktadır. Tabi olacağımız uyacağımız alimlerin hiçbir maddi talebi beklentisi menfaati olmayan sırf Allah rızası için öğreten hizmet eden alimler olması gerektiğini kuran emretmektedir.

Eskiden İmamlara devlet maaş vermez halk verirdi çoğuda buna karşın ücret almazdı. Menderes İmamlara maaş bağlanan güne kadar ücretsiz Allah rızası için imamlık yapan ve geçimini çalışarak temin eden merhum Konyalı dişçi Mehmet efendi (Mehmet Lekesiz) Ben ücret karşılığı İmamlık yapmam diyerek görevi bırakmış tüm ısrarlara rağmen kabul etmemiştir. Ne dört mezheb imamı ne kütübü sitte sahibi muhaddisler hayatlarını ilme vakfetmiş olmalarına rağmen ücret karşılığı eğitim vermemişler hem okuyup okutmuşlar buna karşın geçimlerinide çalışarak temin etmişlerdir.

Gerçek din Alimlerinin vasıfları

1- İmam Gazaliye Göre
2- Ebu Hafsa Göre
3- İmam Maverdiye Göre
Şimdi sırayla bakalım neler demişler:
İmam Gazaliye göre:
Imam Gazali Hz leride alimleri iki kisma ayiriyor AHIRET ALIMLERI ve KÖTÜ ALIMLER sonrada kendisine uymamiz gereken ahiret alimlerinin alametlerini ise şöyle siraliyor:

1-Ahiret Alimi ilmi ile dünya menfaati istemez

2-Ögüdü önce kendi nefsine vermek: Fiilleri sözlerine zit olmadigi gibi kendisinin yapmadigi seyi baskalarina tavsiye etmemelidir.

3-Faydali bilgi kazanmayi sevmek: Ahirette yararli taatlere tesvik edici ilmin tahsiline koyulur, menfaati az olan cedel ve bos sözlere cokca yer veren ilimlerden uzak durur.

4-Gösteris ve israftan kacmak: Mesken, ev estasi, elise, yiyecek ve iceceklerde setafata kacmamak ve israf etmemektir. Bu konuda selef alimlerine benzemeli bunlarin en aziyla yetinmeli ve aza dogru yöneldikce Allaha yaklastigini bilmelidir. Ancak böyle davranmakla ahiret alimleri zümresine dahil olabilecegine inanmalidir.

5-Süpheli Olan Mübahlardan kacinmak: Mübah ile süslenmek haram degilse de, süse fazla ragbet etmek insana aliskanlik kazandirir ve bir daha süsden ayrilmak zor gelir. Konforlu hayati devam etirmek icin bircok sebeplere tevessül gerekir. Iste bunlari korumanin sebepleri de haramin ta kendisi olan müdehane etmeyi, halkin iltifatina mazhar olmaya calismayi, riyakarlik yapmayi ve daha baska nice sakincali seyleri islemeyi neticelendirir. Onun icin salim yol konforlu hayattan uzak kalmaktir.

6-İdarecilerden uzak dumak: Sultanlara, etrafina mal, mevki ve söhret dagitan kimselere sokulmaktan uzak kalmaktir. Yanlarina yaklasmak zorunda kaldigi takdirde hic bir sekilde onlara sokulmamaktir. Hatta sultanlar, kendi kapilarina gelse bile onlara yakinlik göstermekten, kacinmalidir. Zira dünya tatlidir, zarar verici yemyesil bir mer’a gibidir.

7-
Fetva vermekten kacinmak: Fetva vermek hevesinde olmamalidir. Hatta bu alimler, sukütla gecistirme imkani bulduklari yerde, fetva vermemekten siddetle kacinmaktir. Ancak sorulan mesle hakkinda Kur’an, Sünnet, Icma-i ümmet veya acik kiyasla kesin bir bilgi sahibi olduklari takdirde cevap verirlerdi. Ictiha ve tahminle dogru cevap verebilecegini zanneden bir kimse, kendisine bir mes’ele hakkinda sual soruldugu zaman, ihtiyatli davranmali ve böyle bir sualin sahibini, eger varsa, kendinden daha ehil birisine göndermelidir. Iste fetva hususunda en saglam yol budur. Zira ictihad etmek suretiyle suallere cevap vermene kalkmanin tehlikeleri büyüktür.

8-Gönülden bilgi almaya calismak: Ahiret yolunu bilmeyi, albini murakabe altinda tutmayi, batini ilimlerle mesgul olmayi birinci planda tutmak bu güzellikleri mücahede ve murakabe ile elde etmeye ihtimam göstermektir. Kalb ilimlerinin inceliklerini bilmek de, kalbdeki hikmet pinarlarinin gürül güürl akmasina vesile olur. Hikmet ancak mücahede, murakabe, zahi ve batin amellerini eda etmek, kalb huzuru ve saf bir finirle tenha bir yerde Allahü teala ile manen oturmak suretiyle elde edilir. Herseyden tamamen alakasini kesip sadece Allah’a teveccüh etmek etmek bu kapilari acar.

9-Yakinini güclendirmek: Yakin’in takviyesine son derece ihtimam göstermektir. Cünkü din servetinin bütün semeresi yakindir. (Allahi görür gibi ibadet etme hali) Hadiste “Yakin, imanin tamamidir” buyrulmustur. Beyhaki, Ez-ühd basinde; Hatip ise tarihinde Ibn Mesud r.a. dan güzel bir senetle rivayet etmisler.

10Kuran Ahlakin olmak:Konusmasinda, sukütunda giyiminde ve her durumunda korkunun görülmesidir. Ici Allah’a tam kulluk yapamadigi icin mahzun, basi öne egik, daima düsünceli bir hal, ifrat veya tefritten dolayi üzgün bir sima.. Bu kisi öyle bir hale gelmistirki, kendisine bakan herpes hemen Allah’i hatirlayivermektedir. Onun sureti, mutlaka güzel olan siretine delalet etmektedir. Zira bir darb-i meselde: “Kisinin dis yüzü ic yüzünün aynasidir” denilmektedir. Ahiret alimleri, tevazulariyla, Allah’in önünde duyulan zillet ve sükünetleride görünen cehre ile bilinmektedir.

11-Hasyet, Hüsü, Tevazu, Iyi ahlak, ve Ahireti dünyaya tercih etmek manasina gelen Zühd sahibi olmak.

12-
Serri bilmek: Amellerin neyle bozulduklarini bildiren, kalblerin tesvisine, vesveseye ve serre kapi acan seylerden cokca bahsetmektir. Zira dinin temeli insanlari serden korumaktir. Bu Hikmete binaensair: “Serri ser icin degil, ondan korunmak icin ögrendim. Cünkü serri bilmeyen ona düsebilir” demistir.

13-Ezberle yetinmemek özü kavramak:

14-Bidatlerden kacinmak

 
Ebu Hafs’a göre bir alimin şu on hasleti tasimasi lazimdir:

1-Dini konulara vakif olup sayilmak.

2-Allah korkusu

3-Heybetli olmak.

4-Sefkatli olmak.

5-Azimli olmak.

6-Sabirli olmak.

7-Halim selim olmak

8-Mütevazi olmak.

9-Halkin malina karsi tok gözlü olmak.

10-Devamli ilmi arastirma icinde olmak.

Bunlarin dişinda alim, kim olursa olsun, kendisinden ilim ögrenmek isteyen herkese kapisini acik bulundurmalidir. Imamü’l Hüda Fakih Ebu’l-Leys Semarkandi, Tenbihül Gafilun s 504.
 
Adamin biri Hasan basri’ye: “Fakihlerimiz söyle diyor, böyle diyor, diye anlatti. Bunun üzerine Hasan Basri söyle dedi: Sen hic fakih görmüs müsün? Fakihin vasiflari sunlardir: “Dünyaya karsi tok gönüllüdür. Ahirete yönelmistir. Günahlarini görür. Rabbine ibadete devam eder. Imamü’l Hüda Fakih Ebu’l-Leys Semarkandi, Tenbihül Gafilun s 502.
 
Imam Maverdi Hz leri de Alimlerin siarlarini öyle siraliyor:

1-İlmiyle amel etmek

2-Feraset sahibi olmak Alim talee ilk bakista anlayacak ferasete sahib olmalidir ki, Talebenin gücünün ve ilmi istidadinin derecesini anlayip zekasinin kaldirabilecegi ilmi vermeli ve kaldiramayacagi ilmi de vermemelidir. Hz Ömer r.a. diyorki: „“Görmedigimi ferasetim yardimiyle bilemezsem, görünce de bilemem” Abdullah b Zübeyr r.a. da diyorki: “Gözü ile görmedigini feraseti ile bilemeyen kimse, hayir ile yasamaz”.

3-Süpheli kazanclardan temiz olmalidir. Alimlerin adabindan biride de nefsi süpheli kazanclardan temiz tutup aza kanaat ederek kimseden bir sey istemeye tenezzül etmemektir.

4-Ilim ögretmek icin ücret almamak. Alim talim ve irsat karsiliginda ilahi hazineden alacaklari sevab ve mükafattan baska herhangi bir karsilik ve rizik talep etmemektir. Imam Eü’l-Hasan el-Maverdi, Edebüd-Dünya Ve’d-Din, s 99-114.                     

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam126
Toplam Ziyaret558161
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Saat
Hava Durumu